Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız vücuduna ulaşılan Narin Güran’ın vefatına ait Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada sürüyor. Soruşturmada gözaltına alınan 22 kişi dün adliyeye sevk edildi. Narin’in annesi Yüksel Güran (44) ve ağabeyi Enes Güran (18) ‘kasten öldürme cürmüne iştirak etmek’ kabahatinden, amcaaı Fuat Güran (42) ‘suç kanıtlarını yok etmek’, kuzeni Muhammet Kaya, yengesi Maşallah Güran (46) ile kızı Birsen Güran (19), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya, tutuklu amca Salim Güran’ın personelleri Mehmet Selim Atasoy (40) ve Ramazan Atasoy, ‘suçluyu kayırma, cürüm kanıtlarını yok etmek’ cürmünden tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Narin’in babası Arif Güran’ın da ortalarında bulunduğu 13 kişi ise özgür bırakıldı. Özgür bırakılan 3 bireye isimli denetim koşulu getirildi.
‘Uyuyordum, haberim yok’
Narin’in annesi Yüksel Güran, savcılıktaki tabirinde “Narin seni ve amcayı gördüğü için mi öldürdünüz?” sorusuna, “Hayır, o denli bir şey mutlaka yok” karşılığını verdi. Sözünün başlarında, Narin’i kimin öldürdüğü konusunda bir fikri olmadığını söyleyen anne Güran’ın, sonlara hakikat “Salim kızıma niçin ziyan verdi bilmiyorum” demesi kendi tabiriyle çelişmesine neden oldu.
Sorguda serinkanlı ve sakin davrandığı belirtilen anne Güran, hakkındaki tüm argümanları reddetti. Savcının sorduğu birçok soruya da “Bilmiyorum, haberim yok ve görmedim” halinde karşılıklar verdi, Salim Güran’la bir bağı olup olmadığı sorulduğundaysa “Böyle bir şey muhakkak yok, bu argümanlardan utanç duyuyorum” dedi. “Nevzat Bahtiyar kızınız Narin Güran’ın cansız vücudunu kendisine Salim’in verdiğini belirtmiştir. Bu konuda ne biliyorsunuz?” sorusu üzerine, “Hiçbir bilgim yoktur. Nevzat ve Salim her vakit birlikte gezerler. Bizim Salim ile ailecek rastgele bir husumetimiz yoktur. Kızıma neden ziyan verdiğini bilmiyorum” dedi.
Narin’in ağabeyi Enes Güran sözünde kardeşinin kaybolduğu haberini 19.11’de annesinden öğrendiğini tez etti. Güran, “Kolumdaki ısırık izini Narin kaybolunca kederden yaptım. Sırtımı kimse çizmedi. Narin’i ararken mısır koçanları her yerimize çarpıyordu. Sonra hastaneden bize bir çocuk olduğu haberi geldi, gidip baktık, Narin olmadığını gördük. Döndükten sonra olaylara kederden kendime yumruk attım” dedi. Güran, “Babam, Nevzat’ı ve ailesini fesatlıkları sebebiyle sevmez, biz de ailece görüşmeyiz. Fakat Nevzat’ın Salim Güran ile ortası yeterlidir. Kardeşim Narin’i şayet Nevzat bulunan yere bıraktıysa bunu lakin Nevzat’a tehditle, para teklif ederek yapılabileceğini düşünüyorum zira Nevzat ekonomik durum itibariyle de güçsüz ve sönük bir kişiliktir” dedi.
Narin’in babası Arif Güran ise tabirinde şunları söyledi: “Narin’in kaybolduğu gün 8.30’da meskenden çıktım. Düğün için davetiyeleri dağıtacaktım. Bismil’den akşam ayrılırken telefonum çaldı. Komşum Cevat Kaya ‘Bana Narin’i bulamıyoruz’ dedi telefonda. Kimi aradıysam herkesin telefonu meşguldü. Süratli bir formda köye hareket ettim. Salim ile hiçbir sorun yoktu. Alacak verecek problemi vardı, bunu da kendisine verdim. Biz Salim’in otomobilini hiç kullanmıyoruz. Salim’in kullandığı araç zati Fuat’a aittir. Bu araca ben yahut çocuklarım binmedik. Ben burada olmadığım için Narin ve kuzeni Berat Kaya’nın kınasında bindiler. Salim’e güvendiğimden değil eşime güvendiğim için katiyen ortalarında bir şey olamaz. Araçta çıkan DNA’ya bir şey diyemiyorum. Bu konunun araştırılmasını, hatalı kardeşimse de eşimse de cezalandırılmasını istiyorum.”
Öte yandan Narin’in kuzeni Birsen Güran, savcılıkta evvelki sözünü değiştirdi. Güran, şunları dedi: “Ben Narin’in geldiği saati 17.40 olarak söylemişsem de aslında Narin’in saat 14:00 sıralarında geldiğini anladım. Narin olay günü 2 defa değil 1 kez ikametimize geldi. Narin’in kaybolduğu gün yahut sonraki gün kardeşim ile ortamızda bu mevzuyu konuşurken Salim Güran’ın şahit olması üzerine bize saat 17.40 sıralarında Narin’i gördüğümüzü söylememiz gerektiğini söyledi.”
‘RAMAZAN KIZ ÖLDÜ MÜ YAŞIYOR MU?’
Bu ortada Diyarbakır İsimli Tıp Küme Başkanlığı’ndan Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen ön rapora nazaran, Narin’in otopsi sırasında bedeninden alınan örnekler ve doku incelemesinde bedeninde farklı şahıslara ilişkin olabileceği bedellendirilen parmak izi kan örneği tükürük ve salya üzere örneklere rastlanılmadığı bildirildi. Cinayeti çözecek kanıt ise evraka girdi. Salim Güran’ın yanında çalışan emekçisi Ramazan Atasoy ile yaptığı görüşmenin ses kaydının soruşturma evrakına girdiği ve personeline, “Ramazan kız öldü mü yaşıyor mu?” dediği öğrenildi.
TUTUKLANAN NEVZAT BAHTİYAR: Öldürdüğü yer ahır
Narin’in cansız vücudunu çuvala koyarak dere yatağına götürüp gizleyen Nevzat Bahtiyar’ın tüyler ürperten tabirlerinin ayrıntıları ortaya çıktı. Bahtiyar savcılıktaki sözünde şunları anlattı: “İkametimin önündeki ağaçları sularken yaklaşık 100 metre uzaklıkta ve benim ikametime nazaran yüksekte kalan Arif Güran’a ilişkin ikametin bahçesinden Salim Güran bana seslenerek benimle işinin olduğunu söyledi. Birkaç dakika sonra Salim Güran aracıyla yanıma gelerek bana ‘Arabana bin ve beni takip et’ dedi. Güran’ın aracıyla hareket etmesi üzerine ben de kullandığım araçla kendisini takip etmeye başladım. Aracımla gidiş istikametine nazaran sağ tarafında Salim Güran’ın aracının yanında durdum.
Cesedi yok edeceksin
Salim Güran’ın camını açması üzerine sağ ön yolcu koltuğunda bulunan içerisinde bir çocuğun sarılı olduğunu anladığım battaniyeyi gördüm. Bana aracının ön yolcu koltuğundaki battaniyeyi göstererek ‘Ben Arif’in kızını öldürdüm’ dedi, sağ parmağı ile Egertutmaz Deresi’nin bulunduğu bölgeyi göstererek ‘Sen de bu cesedi alıp yok edeceksin, yoksa seni ve aileni öldürürüm’ diye tehdit etti. Narin Güran’ı neden öldürdüğünü ya da nasıl öldürdüğünü sormadım. Ardından Narin Güran’ın cesedini birlikte alarak aracımın art koltuğunun paspaslarının üzerine bıraktık. Ayrıyeten Narin Güran’a ilişkin 2 adet terliği de Salim Güran’ın aracının sağ ön yolcu koltuğun paspaslarının üzerinden alarak aracımın içine bıraktım. Battaniyenin bej renginde olduğunu hatırladım. Battaniyeyi alan Salim Güran aracıyla mezarlık istikametine hakikat uzaklaştı. Aracımdan inerek ikametimin avlusunda bulunan bir adet çuvalı boşaltarak getirdim ve aracımın içerisine girerek Narin Güran’ı baş kısmı aşağıda olacak formda çantası ve terlikleri ile birlikte çuvalın içerisine yerleştirdim. Narin’in cansız vücudunu koltuk altıma alarak derenin kenarına yürüdüm. Çuvalın ağzını kapatmak istedim lakin etrafta ya da üzerimde rastgele bir ip olmadığından Narin’in omuzundaki çantasının kemerini söktüm. Çantayı tekrar çuval içerisine bırakarak o kemerle çuvalı bağladım. Derenin kenarında bulduğum doğal boşluğa rastgele bir hafriyat yapmadan çuvalın içerisinde bulunan cesedi bıraktıktım. Sonra 3 büyük taşla kamufle etmeye çalıştım ve ceset suyun içerisine girmiş oldu. Daha sonra dere kenarından çıkarak aracıma bindim. Özdemir köyünde ikamet eden baldızım Zeynep’in konutuna peynir almak için gittim.”
Baba, hafriyat olduğunu söylemişti
Tutuklanan itirafçı Nevzat Bahtiyar, yeni tabirlerinde baba Arif Güran’a ilişkin ahırın yanında bir hafriyat olduğunu belirtmişti. Bu sözün akabinde akıllarda “Narin’i ahıra mı gömmeyi planladılar?” sorusu yer aldı.
‘Salim Güran’ın iki bayanla ilişkisi vardı’
Nevzat Bahtiyar, son sayfadaki sözünde Salim Güran ile ilgili şoke eden tezlerde bulundu. Bahtiyar’ın tabirinin devamında şunları dedi: “Salim Güran’ın, Narin’in annesi ve amcasının eşi olan M. Güran ile alakalarının olduğu konuşuluyordu. Lakin bu konuda kimsenin tabir vereceğini düşünmüyorum. Benim olaya ait yalnızca varsayımım Salim Güran’ın bu 2 bayandan biriyle yaşadığı cinsel alakayı Narin Güran’ın görmesi üzerine Narin Güran’ı öldürmek istemiş olabileceğini düşünüyorum. Salim Güran’ın olay esnasında birinci beni zirveden çağırdığı nokta Arif Güran’ın ahır olarak kullandığı yerin yanıydı. O yüzde belirttiğim bu ahır bölgesinde bu türlü cinsel münasebet yaşanmış olabilir. Bu sırada da Kuran kursundan dönen Narin Güran’ın patika olan yolu kullanıp ikametine gitmesi üzerine direkt karşısında ikametin ahır olarak kullanılan kısmında bir şey görmüş olabileceğini düşünüyorum. Tıpkı olayda Narin Güran terlikleriyle birlikte Salim Güran tarafından yanıma getirilmesi de Narin Güran’ı ikamet dışında öldürüldüğünü göstermektedir.”
Dış güçler ve yerli uzantılarına bağladılar
Narin Güran cinayetiyle ilgili soruşturma devam ederken, Güran Ailesi basına yazılı açıklama yaptı. Aile yaptığı açıklamada, “Ailemize saldıranlara ilgili yasal süreçleri başlatacağız. İftiralarla ilgili tazminat hakkımızı gizli tutuyoruz” sözlerini yer verdi. Açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Aile fertlerimizin kendi kızlarımızı öldürmelerini tahayyül edemiyoruz, lakin bu türlü bir durum varsa bile bir kişi yüzünden koca bir ailenin karalanmasını bir ekip dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız. Aile fertlerimizin bir kısmının yaşadığı Tavşantepe Mahallesi’nin stratejik ve coğrafik pozisyonu da başka bir etkendir. Maalesef birtakım muhafazakar muharrirler dahi hiç inceleme yapmadan aileyi vatan düşmanlığı ile itham etmektedirler. Yalnızca ailenin çok küçük bir kısmının yaşadığı, olayın vuku bulduğu Tavşantepe Mahallesinde yapılan seçim sonuçlarını tetkik ederlerse bu beyanları nedeniyle mahcup olacaklardır. Seçim sonuçları de ailenin argüman edildiği üzere diktatör olmadığının en büyük ispatıdır.” ● DHA
Beş kere aranan kuzen: Sesi çok rahattı
Amca Salim Güran’ın, en son 15.15’te okulun güvenlik kamerasına imajları yansıyan Narin’in ortadan kaybolduktan sonra Antalya’daki bir cep telefonunu aradığı, 16.43 ile 17.59 saatleri ortasında 1 saat 16 dakika içinde 5 sefer görüştüğü saptanmıştı. HTS kayıtlarının incelenmesinde toplam 352 saniye konuşma yapıldığı görüldü. Jandarma, Salim Güran’ın aradığı kişinin, Diyarbakır’da yaşayan amcasının oğlu Mehmet Şerif Güran olduğunu, 21 Ağustos günü Antalya’nın Kemer ilçesi Beldibi Mahallesi’ndeki bir otelde ailesiyle tatil yaptığını belirledi.
Diyarbakır’da çiftçilikle uğraşan Mehmet Şerif Güran yaptığı açıklamada, “Antalya-Kemer’de ailemle tatil yapıyordum. Birinci aramayı saat 16.43’te yaptı. Köydeki pamuk tarlamın kurtlandığını söyledi. Saat 16.55’te tarladan fotoğraf atıp ‘İlaçlama yapayım mı?’ diye sordu. Sesi çok rahattı. Hiçbir titreme ya da tedirginlik hissetmedim. Sesinde panik hali yoktu. Farklı bir şey de söylemedi. Hatta tatilde olduğum için ‘Tatil nasıl gidiyor?’ diye de takıldı” sözlerini kullandı. Soruşturma ünitelerinin, amcanın maksat şaşırtmak için kuzeniyle irtibata geçtiği üzerinde durduğu bildirildi.
9 yaşındaki Muhammed öldürüldü mü?
Diyarbakır’da öldürülen Narin Güran’ın cansız vücudu, 19 gün kayıp olarak arandıktan sonra konutlarına yaklaşık 1.5 kilometre uzağındaki Eğertutmaz Deresi yatağınnda bulunmuştu. Narin’in bulunduğu derede 2007’de Diyarbakır merkezde kaybolan 9 yaşındaki Muhammed Çelikbilek’in de cansız vücudunun bulunduğunu ortaya çıktı. Muhammed Çelikbilek’in babası Abdülhakim Çelikbilek, oğlunun Diyarbakır kent merkezinde kaybolduğunu ve konutlarıyla derenin bulunduğu yerin ortasında 25 km uzaklık olduğunu, bu arayı oğlunun tek başına gidemeyeceğini belirtti. Muhammed’in vefatının boğulma olarak kaydedildiğini söyleyen baba, Narin Güran’ın cesedinin bulunmasından sonra kuşkularının daha da arttığını söz etti. Acılı baba, oğlunun vefatına dair DNA testi talebi ve sayısız dilekçesine hiçbir karşılık alamadığını da belirtti.