Recep Koyuncu, 7 Ocak’ta, Keçiören’in Şenlik Mahallesi’nde eşi Funda Koyuncu’yu bıçaklayarak öldürdü. Tutuklanan Koyuncu hakkında ‘eşi taammüden öldürme’ hatasından ağırlaştırılmış müebbet talebiyle Ankara 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Koyuncu, savcılıktaki savunmasında, eşini kendisini aldattığı ve olay günü çocuğun kendisinden olmadığını söylediği için çıkan tartışma sonrası öldürdüğünü ileri sürdü. Mahkeme evrakına giren Adli Tıp Kurumu raporunda ise Koyuncu’nun eşini 14’ü öldürücü olmak üzere toplam 32 yerinden bıçakladığı bilgisi yer aldı.
’32 DEFA BIÇAKLADIĞIMA İNANAMADIM’
Ankara 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya sanık Recep Koyuncu ile avukatı katıldı. Savcı, evvelki celse verdiği mütalaasını tekrarlayarak, sanığın ‘eşi taammüden öldürme’ hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus ile cezalandırılmasını talep etti. Mütalaaya karşı savunma yapan Koyuncu, olay günü Funda Koyuncu ile babalık testi yaptırmak istediğini söyleyince tartıştıklarını, eşinin evvel kabul ettiğini daha sonra reddettiğini ve polisi arayarak kendisini darbedip, bıçakla saldırdığı istikametinde ihbarda bulunduğunu söyledi. Koyuncu, polisi beklerken, eşinin telefonla diğerleriyle konuştuğunu sonrasında çocuğun kendisinden olmadığını itiraf ettiğini söylediğini tez etti. Koyuncu, bunun üzerine boşanma konusunda tekrar anlaştıklarını; lakin kapı zili çalınca eşinin kendisine saldırıldığı havası yaratmak için çığlık atarak yardım istediğini argüman etti. Bu sırada masadaki bıçağı fark ettiğini ve ‘Bunu buraya kasıtlı mı koydun?’ diye sorduğunda, eşinin yeniden kendisini aldattığı tarafında çok ağır tabirler kullandığını tez eden Koyuncu, “O sırada elindeki bıçağı aldım, boğuşma sırasında bıçakladım; lakin kaç sefer bıçakladığımı hatırlamıyorum. Sonra 32 defa bıçakladığımı öğrendiğimde buna inanmadım” dedi.
ADLİ TIP KURUMU’NDAN RAPOR ALINACAK
Sanık avukatı da müvekkilinin son 7 yıldır eşiyle sorun yaşadığını, ayrılmak istemesine karşın Funda Koyuncu’nun bir türlü bunu kabul etmediğini, bu nedenle ruhsal tedavi gördüğünü söyledi. Bununla ilgili evrakları mahkemeye sunduklarını da belirten sanık avukatı, “Müvekkilimin eşinden kaynaklı yaşadığı meseleler nedeniyle psikolojisi bozulmuş, olay günü de ağır tahrik altında işlediği kabahatin farkında bile değildir. Bu nedenle akli istikrarının yerinde olup olmadığının tespiti için rapor alınmasını ve kurulacak kararda tahrik kararlarının uygulanmasını istiyoruz” dedi.
Sanık avukatı ayrıyeten aile mahkemesine açtıkları babalık davası belgesine giren, çocuğun müvekkilinden olmadığını ispatlayan raporu da belgeye sunduklarını belirtti.
Avukatın talebini kabul eden mahkeme heyeti, sanığın İstanbul İsimli Tıp Kurumu’na sevk edilerek, akli istikrarının yerinde olup olmadığının tespiti yönünde rapor alınmasına karar verdi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.