Siyasetin en büyük tartışma konusu “6’lı masanın ortak adayının kim olacağı”, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’deki çıkışıyla yeni bir basamağa taşındı. Kulislerde, “Adaylaşma ve adayın isimlendirilmesi konusu aslında ağustos ayında yapılan toplantıdaki “ortak aday” kararıyla bitmişti. Lakin sonrasında gelen açıklamaların akabinde “Kılıçdaroğlu’nun İzmir çıkışı mevzuyu kapattı” değerlendirmesi yapılıyor. Bu çıkışa “adı adaylık için geçen yahut geçmeyen” herkes takviye verdi. Bu evreden sonra kayda bedel yeni bir çıkış beklenmiyor.
‘SAHNEDEKİ İSİM’
6’lı masanın geçen ayki toplantısında “ortak aday” konusunda kamuoyuna açıklanan karar aslında adaylaşma sürecinin bir manada isimleştirilmesini de işaret ediyordu. Zira bu karar alındığı sırada “Sahnede yalnızca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bulunuyordu.” Bu karar üstü örtük de olsa Kılıçdaroğlu’nu işaret edince birkaç kanaldan itirazlar yükselmeye başladı. İYİ Parti kurmayları, “temel gayenin parlamenter sisteme geçiş” olduğu kanısını öne çıkararak ve birtakım isimleri gündeme getirerek “şanslarının daha çok olduğunu” tez etmeye başladı. Bu teşebbüs, “adaylaşma ve adayın isimlendirilmesi sürecine itiraz” anlamına geliyordu. İYİ Parti İstanbul Vilayet Lideri Buğra Kavuncu’nun CHP’li bir ismi gündeme getirmesi ve CHP Genel Lider Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun adaylığa ait değerlendirmeleri yeni bir ihtar konuşmasına neden oldu.
Önümüzdeki günlerde DÜZGÜN Parti’de yapılacak birtakım iç değerlendirmeler bu açıdan manalı olacak. Kelam konusu değerlendirmelerin, “muhalefetin en büyük partisi CHP ile eşgüdüm içinde yürütülmesi” ve sonrasında sürecin art kapı görüşmeleri yerine “kamuoyuna açık birtakım demeçlere” dönüşmesi bekleniyor.
CHP’DEKİ TEPKİ
İYİ Parti kanadından gelen “adaylık” açıklamaları, kimi CHP’li kurmayların reaksiyon göstermesine neden oldu. Bu reaksiyonun nedeni, “ortak adayın belirlenmesi sürecinde Kılıçdaroğlu’na karşı çıkılıyor. Alternatifi de tekrar CHP içinden getirilmeye çalışılıyor” yaklaşımıyla lisana getirildi. CHP kurmayları ortasında ağırlaşan ve bu fikirden kaynaklanan reaksiyon, Genel Lider Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun “Kılıçdaroğlu’na karşı çıkmak, masayı dağıtmaktır” ana fikirli konuşmasına neden oldu.
Edindiğimiz bilgilere nazaran kamuoyundaki genel yaklaşımın bilakis, “bu konuşmadan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun önceden haberi yoktu.” Kuşoğlu’nun değerlendirmelerinin akabinde bu bilgi muhataplara da uygun formda iletildi.
Ancak biraz erken ve istenmeden de olsa CHP’nin adaylık konusundaki kırmızı çizgisi kamuoyuna yansımıştı. CHP kulislerinde yapılan değerlendirmelerde, “Kuşoğlu katiyen art niyetinden değil, parti için bu açıklamayı yaptı. Kendisinin Kılıçdaroğlu ile yakınlığı bilinir, aleyhine, makus niyetinin olmadığı da bilinir” halinde.
Bütün bu gelişmelerin akabinde 2 Ekim’de 6’lı masa tekrar CHP konut sahipliğinde toplanacak. Fakat toplantının gündeminin, bu yaşananların akabinde farklılaşması bekleniyor. Örneğin “aday isimlendirilmesi konusunun gündemde yer almayacağı” savunuluyor.
‘TON FARKLILIĞI’
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının akabinde CHP ve CHP’li yöneticiler, genel liderlerine toplumsal medyadan takviye açıklaması yapmaya başladı. Gözlemlediğimiz kadarıyla Kılıçdaroğlu’nun ikazına muhatap olabilecek tüm isimler bu takviyeye katıldı. Lakin kulislerde bir detaya dikkat çekildi. Örneğin Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Sayın genel liderim, daima yanındaydık, her vakit yanında olmaya devam edeceğiz” formunda bildiri attı. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de “Dün ne isem bugün de aynıyım, yanındayım” diyerek Kılıçdaroğlu ile fotoğrafını paylaştı. Buna rağmen kimi CHP’lilerin ise daha sade tabirler kullandığı gözlendi.
‘UMUDU KESMEYENLER DE VAR’
6’lı masanın bileşenlerinin yeni periyottaki konumlarına ait basına yansıyan haberlerin ardından parti sözcüleri birden teğe yorum yapmamaya başladı. Gazeteciler geçtiğimiz iki günde hiçbir partiliden doyurucu bilgi ve yorum alamadı. Lakin Kılıçdaroğlu’nun İzmir açıklamasını, “Günü geldiğinde diğer birini aday göstereceğini düşünüyorum” halinde “Abdullah Gül imalı” değerlendirenler de oldu. Süreci yakından izleyen UYGUN Partili kaynaklar bu durumu, “Çıkmayan candan umudu kesmeyenler de var” diye yorumluyor.